Cep Telefonu Yıldırımı Çeker mi? — Edebiyatın Işığında Bir Sorgu Bir kelimenin içindeki yıldırım, bazen gökyüzünden değil, insanın kalbinden düşer. Sözcüklerin şimşeği insan ruhunu aydınlatır, kimi zaman da yakar. “Yıldırım” dediğimiz doğa olayı ile “iletişim” dediğimiz insanî bağ arasında ince bir hat vardır: biri gökten iner, diğeri göğe uzanır. Bu yazı, “Cep telefonu yıldırımı çeker mi?” sorusuna yalnızca fiziksel bir yanıt aramakla kalmaz; aynı zamanda modern insanın teknolojiyle kurduğu ilişkiyi, edebî bir gözle yeniden yorumlar. Bir Şimşek Gibi Gelen Modernlik Victor Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu’ndaki Quasimodo’su, çan kulesinden aşağı bakarken yalnızlığa çakılmış bir yıldırım gibidir. Oysa bugünün insanı, elinde cep…
Yorum BırakGünlük Fikirler Yazılar
Hasetle Ne Demek? Haset Üzerine Derin Bir Analiz Haset, eski bir duygu, insanlık tarihinin en derin köklerinden birine dayanan bir olgu. Kültürümüzün en eski dönemlerinden bu yana, insan ruhunun karmaşık yapısının ve toplumsal ilişkilerin bir parçası olagelmiştir. Fakat, “haset” denildiğinde aklımıza gelen şey çoğu zaman yalnızca kıskanmak, bir başkasının sahip olduklarına duyulan olumsuz bir arzu gibi basit bir kavramdan ibaret olur. Ancak, haset çok daha derin bir duygudur. Kökleri binlerce yıl öncesine dayanan bu olguyu anlamadan insan doğasını tam anlamıyla kavrayabilmek pek mümkün değil. Hasetin Tanımı ve Kökeni Haset, kelime olarak, başkasının sahip olduğu bir şeyi istemek veya o şeye…
Yorum BırakOsman Hattat Kimdir? Tarihin Mizahi Köşesinden Bir Portre Hepimiz günlük hayatımızda birilerini tanımlarken “O tam bir stratejist!” ya da “Ah, çok empatik bir insan” deriz ya… İşte Osman Hattat da tam böyle bir karakter: Kimi zaman strateji masasında oturan ciddi bir general gibi, kimi zaman da kahve fincanını elinde tutup “canım, senin derdin benim derdim” diyen dostane bir figür. Yani tam bir mizah konusu! Peki gerçekten Osman Hattat kimdir? Hadi hem gülelim, hem öğrenelim, hem de kendimizi bu tatlı kaosa kaptıralım. İpucu: Osman Hattat, yalnızca bir isim değil; aynı zamanda çözüm üretme ve empatiyi aynı potada eritmenin sembolü gibi düşünebilirsiniz.…
Yorum BırakBulmacada Dilekçe Ne Demek? Eğitim Perspektifinden Bir Bakış Öğrenmenin dönüştürücü gücüne her zaman inanmışımdır. İnsanlar, doğru bilgiyle tanıştıklarında, zihinleri bir anda açılır ve dünya onlara farklı bir şekilde görünür. Eğitim, yalnızca bilgi aktarmak değil, aynı zamanda insanların dünyayı daha derinlemesine anlamalarını sağlamakla ilgilidir. Ancak öğrenme süreci, bazen beklenmedik ve eğlenceli bir şekilde de gerçekleşebilir. Örneğin, bulmaca çözerken karşılaşılan “dilekçe” kelimesi, ilk başta günlük yaşamda sıkça kullanılan bir kavram gibi görünebilir, ama bu kelimenin bulmacada nasıl bir anlam taşıdığını sorgulamak, öğrenme sürecini ne denli zenginleştirebileceğimizi gözler önüne seriyor. Peki, bulmacada “dilekçe” ne demek? Bu yazıda, bulmaca çözmenin pedagojik değerini, öğrenme teorileri…
Yorum BırakPir Evi Ne Demek? Bir gün, eski bir kasabanın dar sokaklarında yürürken bir tabelada “Pir Evi” yazısını gördüm. Ne olduğunu daha önce duymamıştım ama bir şekilde içimde derin bir merak uyandı. İçeri adım attığımda, sadece bir ev değil, bir ruh hali, bir zaman dilimi, bir kültürle karşılaştım. O an fark ettim ki, “Pir Evi” çok daha fazlası. Bu kelime, sadece bir bina ya da yerleşim yeri değil; bir inanç, bir topluluk ve bir yaşam biçimiyle de alakalı. Bugün bu yazıyı yazarken, Pir Evi’ni daha geniş bir perspektiften anlamaya çalışıyorum ve size de bu yolculukta eşlik etmek istiyorum. Pir Evi’nin Kökenleri:…
Yorum BırakBulunma Hal Eki Ne Demek? Eğlenceli Bir Keşif! Herkese merhaba! Bugün dilimizin en eğlenceli, en kafa karıştırıcı ama bir o kadar da sevimli bir parçasına dalıyoruz: Bulunma hal eki! Hepimiz, Türkçeyi öğrenmeye çalışırken bu ekle bir şekilde tanışmışızdır, ancak doğru anlamak bazen biraz “bulunmaz” bir çaba gerektirebilir. Hadi gelin, biraz eğlenelim ve bulunma hal eki meselesini hem stratejik hem de empatik bir şekilde ele alalım! Bulunma hal eki, kelimelere yerleşip onları “bulunduğu yerin” belirleyicisi yapar. Yani, “evde”, “okulda”, “bahçede” gibi ifadelerde karşımıza çıkar. Ama bir bakalım, gerçekten bu kadar basit mi? Tabii ki değil! Hadi, konuyu biraz mizahi bir dille…
Yorum BırakZaman Geçti Ne Demek? Antropolojik Bir Bakış Zaman, sadece bir ölçüm birimi ya da takvimin işleyişiyle sınırlı değildir. Zaman, kültürlerin, toplulukların ve bireylerin yaşamlarını şekillendiren, toplumsal yapılarla iç içe geçmiş bir kavramdır. Antropologlar olarak, farklı kültürlerde zamanın nasıl algılandığını, bu algıların ritüeller, semboller ve kimlikler üzerindeki etkilerini anlamaya çalışırken, karşımıza çok zengin ve çeşitlenmiş bir tablo çıkar. Kültürler zamanın geçişini farklı şekillerde ifade eder, onunla ilişki kurar ve toplumsal yapılarla özdeşleştirir. Peki, “zaman geçti” ne demektir? Bu ifadenin derinliklerine indiğimizde, yalnızca bir anın kaybolması değil, o anın içinde barındırdığı kültürel anlamlar, toplumsal dönüşümler ve kimlikler de karşımıza çıkar. Zamanın Çeşitli…
Yorum Bırak20 Yaşında Hakim Olunur Mu? Hepimiz bir noktada, meslek seçimleriyle ilgili büyük hayaller kurarız. Özellikle genç yaşta, topluma faydalı olabilecek ve saygı duyulan bir meslek seçmek cazip gelir. Hakimlik de bu mesleklerden biridir. Birçok genç, “Acaba 20 yaşında hakim olunur mu?” sorusunu sormuştur. Ancak, bu sorunun cevabı sadece arzu edilen bir hedefin gerçeğe dönüşüp dönüşemeyeceğinden ibaret değildir. Bir de bu hedefe ulaşmanın bilimsel, hukuki ve pratik yönleri var. Gelin, hakimlik mesleğini ve yaş sınırlamalarını birlikte inceleyelim. Türkiye’de Hakimlik İçin Yaş Sınırı Var mı? Hukuki açıdan, Türkiye’de hakimlik mesleğine giriş için belirli yaş sınırlamaları vardır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve…
Yorum BırakStres Taşı Ne İşe Yarar? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, kelimelerin gücüyle şekillenen bir evrendir. Bir cümle, bir parça metin, bir karakterin içsel monoloğu bile insan ruhunu dönüştürebilir. Tıpkı bir stres taşının insanın ellerinde oluşturduğu sakinlik gibi, edebiyat da okurun zihninde bir huzur yaratır, karmaşayı düzenler ve gerginlikleri yatıştırır. Bir edebiyatçı, her kelimeyi bir tuğla gibi yerleştirir; her sözcük, bir anlam yapısının inşasına katkı sağlar. Tıpkı içsel dünyamızdaki gerilimi çözmeye çalışan bir taş gibi, edebiyat da dış dünyadaki sıkıntıları anlamaya ve iyileştirmeye çalışır. Peki, stres taşı nedir? Günümüzde yaygın bir biçimde stresle başa çıkmaya…
Yorum BırakSağ Partiler Nedir? Bir sabah, çayı demlerken mutfakta oldukça derin bir sohbet başladı. Her şey, bir tartışma başlatan bir cümleyle başladı: “Bence sağ partiler, toplumun huzuru için en doğru yolu seçiyor.” Evet, bunu söyleyen kişi, güçlü fikirleri olan, sorunları her zaman çözmeye odaklanan, zaman zaman keskin bir yaklaşımı olan Ali’di. Ali, her zaman pragmatikti; hemen çözüm üretmeye çalışan, düşüncelerini harekete geçiren bir insan. Ama karşısındaki Elif, onun tam tersi bir insan olarak derinlemesine düşündü. Elif, insanları anlamaya çalışan, empatik ve ilişkisel bir bakış açısına sahipti. Tartışma, kısa süre içinde sağ partilerin ne olduğu, neyi savundukları hakkında derin bir sohbet halini…
Yorum Bırak